6 Şubat 2012 Pazartesi

The Help: Açılın Tate Taylor Geliyor!

  Geçen sene Winter's Bone ile Akademi Ödüllerinde ''En İyi Film'' dalında ödül kovalayan Tate Taylor, bu kez şansını The Help ile deniyor. Yönetmenin gelişimi umut verici.

   ''The Help'' aynı isimli kitabın uyarlaması değil de, kitabın yazılış hikayesi denebilir. Film de yaz aylarında ABD'de gişe başarısıyla adından çok söz ettirmişti.

    Filmin kurgusu, olayları anlatışı biraz klasik, belki biraz da klişe Amerikan tarzını yansıtıyor. Fakat bu kadar ''Amerikalı'' bir hikaye için bu durum pek rahatsız edici olmuyor açıkçası. 60'ların ''beyaz'' Amerikasında, siyahlığın hala toplumsal bir sınıf olduğu günlerde geçiyor hikaye. Aibilen Clark(Viola Davis) ve Minny Jackson(Octavia Spencer) isimli 2 hizmetçi baş karakter üzerinden ilerliyor film. Onlar o günün bir siyah için zor şartlarıyla boğuşup, yaşamlarını devam ettirmeye çalışmakla meşgulken, yakından tanıdıkları Skeet Phelan ( Emma Stone) bölgede yaşayan siyah insanların ırkçılığa dair tüm çirkin anılarını kitaplaştırmak istiyor ve konuyu önce Aibilen'e açıyor. Kadınlar başta korkularını yenemeseler de, daha sonra ikna oluyorlar ve filmin devamını ''Yürüyün be goçlar.'' naralarıyla izliyorsunuz. Neyse herhangi bir filmle ilgili bir şeyler yazarken konusundan bahsetmekten hoşlanmıyorum fazla. İzleyin, görün devamını...



 Oyunculardan bahsetmek lazım biraz. Filmin başarısının en büyük pay sahipleri onlar çünkü. Nitekim Viola Davis ''En İyi Kadın Oyuncu'', Octavia Spencer ve Jessica Chastain ''En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu'' dallarında adaylar. Kadın oyuncu ödüllerinde 3 adaylık birden alarak hakettikleri övgüyü Akademiden almış gibi görünüyorlar. Üstelik Viola Davis ve Octavia Spencer'ın ödülleri de cepte gibi. Peki Viola Davis bir sürpriz mi? Tabiki hayır. ''Nereden çıktı la bu kadın? İyiymiş haa.'' diyenlere 2008 yapımı John Patrick Shanley filmi ''Doubt''ı hatırlatmak lazım. 47 yaşındaki oyuncunun o zamanlar da birçok ödül için adı geçmiş ve birkaçını kazanabilmişti. Fakat bu kez Aibilin karakterini klişe tabirle üzerine bir giysi gibi giymiş yetenekli oyuncu. Ha öyle efsane, unutulmaz bir performans falan değil bence açıkçası. Mesela geçen seneki Natalie Portman etkisini uyandırmadı bünyede. Ama çıtanın oldukça düşük olduğu 2012 Oscarları için de gayet yeterli bir performans gibiydi Aibilin.

 Gelelim Golden Globe'dan sonra gözünü Oscar'a diken Octavia Spencer'a. İşi biraz kolaymış açıkçası, oyuncuyu yakından takip edenler karakterinin Minny Jackson ile ne kadar benzeştiğini inkar etmezler herhalde. Spencer da yılların tecrübesiyle avantajı şahane kullanmış ve izleyeni fazlasıyla tatmin edecek bir performans çıkmış ortaya. Fakat onun da Viola Davis gibi çıtanın düşüklüğünden dolayı kazanacağını söylemek lazım. Haksızlık mı ediyorum? Yok yok etmiyorum.


    Tate Taylor'dan bahsetmek lazım biraz. Çünkü film hakkında konuşulanlar arasında en az ismi geçen kişi. Geçen sene Winter's Bone'dan tiksinmiştim açıkçası, hiç sevmemiştim filmi. Tam bir kötü yönetmenlik işiydi. Hatırlıyorum ilk ciddi filmi diyenler vardı Winter's Bone için. Bence bu film olmuş ilk ''ciddi'' filmi. Winter's Bone'un aksine bir yönetmen dokunuşu, bir anlatıcı yorumu görebildik The Help'in işleyişinde. Yazının başında belirttiğim gibi artık sıkıldığımız bazı Amerikan sinema geleneklerine sadık kalmış, ama böylesine bir hikayeyi anlatırken yine bir Amerikan geleneği olan ajitasyonu ıskalayarak da umut verdi bence. Hayranı falan olmadık 2 dakikada, ama takipteyiz bundan sonra. Bakalım, hayırlısı... Son olarak şunu yazmak istiyorum, yazı boyunca yazmamışım; Geçen sene ''Black Swan'' neyse, bu sene bu film benim için odur. Ödülü alacak The Artist'den çok daha fazla ısındım, çok daha keyifle izledim. The Artist'e dezavantajı, hikayenin o filmdeki kadar derli toplu olmayışı. Ama yerim zaten o filmin hikayesini, öyle bir yapımı ''Parlak bir fikir.'', ''Bir cesaret örneği.'' falan diye nitelediklerinden o ödül gidecek The Artist'e. Neyse uzatmayım ''The Artist'' yazısında bahsederim bunlardan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aklına gelen bir şey varsa yaz.